Kemal bey, seçilmiş delegelerin açık iradesine rağmen 19. olağanüstü kurultayın toplanmasını tercih etmemişti.
DÜNYADA HER ŞEY İÇİN, MEDENİYET İÇİN, HAYAT İÇİN, BAŞARI İÇİN EN GERÇEK YOL GÖSTERİCİ İLİMDİR, FENDİR...
  • Egemenlik Kayıtsız
    ve Şartsız Milletindir...
  • En Büyük Savaş
    Cahilliğe Karşı Yapılan Savaştır...
Şimdi CHP parti meclisi, partimizin kuruluşunun 100. yılında 37. olağan kurultayını yapma kararı aldı.
01 Ekim 2019

Kemal bey, seçilmiş delegelerin açık iradesine rağmen 19. olağanüstü kurultayın toplanmasını tercih etmemişti.

Hayırlı olsun.

Partimiz kurultaya, kısa süre önce tüzükte yapılan değişikliklerin gölgesinde gidiyor.

Değişiklikleri sayalım;

  1. Artık bundan sonraki hiçbir seçime ittifaksız giremeyeceğiz.

  2. Tek başına iktidar iddiası ve “Başbakan Kılıçdaroğlu” sloganı yok. Hatta “Cumhurbaşkanı Kılıçdaroğlu” hedefi de yok.

  3. Yeni dönemde, Partiyle iltisaklı ama ya sağ tandanslı bir adayla, ya da sağın saygın bir “Gül”ü ile cumhurbaşkanlığı koltuğunu zorlayacağız.

  4. İttifak için kabul edilebilir ortaklar, partililerin hazmedebileceği siyasiler öne çıkartılacaktır. Artık göstermelik de olsa “önseçim” yoktur.

  5. CHP yönetiminin güttüğü siyasetin orta direği, “sol” sosyal demokrat kimlik değil; “sağ” liberal demokrasi görünümlü, mevzii başarılara odaklı, konjonktürel, ilkesiz pragmatizme

    -faydacılık- dayalı “yeni bir kimlik” inşası sözkonusudur.

  6. Parti yönetiminin amacı ve hedefi, örgüt eliyle aşağıdan yukarıya yükselen fikirleri politize etmek yerine, doğrudan MYK eliyle yukarıdan aşağıya dikte ettirilen, siyasi mühendislikle tahkim edilmiş talimatları uygulamaya dönüştürmektir.

  7. CHP yönetimi, müttefiklerinden birisinin hassasiyeti yüzünden, milliyetçilik okunu, üniter devleti önceleyen cumhuriyetçilik okunu, diğerleri yüzünden de din ve devlet işlerinin ayrılması üzerine oturan laiklik okunu ve sürekli değişimi önceleyen inkılapçılık

    -devrimcilik- okunu usulca yere bırakıp içi boşaltılmış, “özel sektöre dayalı” devletçilik ve “çaya çorbaya maddi katkıya” indirgenmiş halkçılık okuyla devam etmeyi düşünüyor.

  8. “21. yüzyıl cumhuriyetçiliği” adı verilen yeni bir proğramla, CHP’nin tarihinden 1923-39 döneminin izleri silinecektir. CHP tarihine müdahale edilecektir ama bu ilk müdahale değildir.

CHP tarihine olumlu ya da olumsuz müdahaleleri hatırlayalım;

  1. CHP’nin kuruluş tarihi, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e göre Sivas kongresidir. Atatürk’ün ölümünden sonra, Sivas kongresinde katılımcı olarak bulunmayan siyasi zevat, CHP yönetimini aldıktan sonra Sivas kongresinin izlerini parti tarihinden silmiş ve başka bir ilimizi öne çıkartmıştır. İzmir’in kurtuluş savaşımızdan yeri yadsınamaz ama kuruluş ve kurtuluş “ateş”i Sivas’ta yakılmıştır.

  2. CHP tarihine ikinci müdahale “ortanın solu” hamlesidir. Bu müdahale, inkılapçılık ilkesini zedelemiş, CHP’nin çağdaş sosyal demokrat bir partiye dönüşümünü geciktirmiştir.

  3. CHP tarihine üçüncü müdahale “inançlara saygılı laiklik” hamlesidir. Bu hamle, tekke ve zaviyeleri kapatan, tarikatları yasadışı ilan eden; din inancını şeyh, Hocaefendi, molla ve cemaat kültüründen bireysel alana taşıyan seküler laiklik ilkesini yerle bir etmiştir. Partimize sağdan katılan bazı siyasiler, bu iltisaklarını adeta bir imtiyaz gibi kullanmaktadırlar.

37. Kurultayımızda, kurultay salonuna Parti’nin oklarını yere bırakıp, parti dışındaki müttefiklerin omuzunda değil, yürüyerek ve sarsılmaz ilkelerimizle, tarihimizin derinliklerinden süzülen oklarımızla, bayraklarımızla gireceğiz. Türkiye, tek başına iktidar olacak bir CHP’nin hasretini çekmektedir.

CHP, özde ya da sözde hiçbir ortak yanımız olmayan müttefiklerle iktidar yokuşunu tırmanamaz.

Büyükşehirlerde ittifaklara dayanarak, ilçeleri es geçip sadece başkanlığı alarak elde edilen mevzii başarının, siyasi lojistiğinin çok yetersiz olduğu ortaya çıkmıştır. Bazı Büyükşehir Belediye başkanlarımızın ayakta kalabilmesi için “siyasi” sun’i teneffüse ihtiyacı vardır. Beklenen “erken seçim” gelmezse, tarih tekerrür edecektir.

“CHP, tek başına iktidar!”
Hedefimiz budur.

Umut?
Doğdu!
Haydi!

Metin Lütfi Baydar

Paylaş:
Yorumlar


0.532 261 33 24