Ne olursa Türkiye Cumhuriyetinin Kürt asıllı vatandaşları mutlu olacaklar?
CHP’liler olarak bu iki soruya anlaşılabilir yanıtlar vermekte zorlanıyoruz.
Konuyu net olarak ortaya koyalım.
Talep nedir?
Kürt’ler, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasındaki vatandaşlık tarifinden memnun değiller.
Kendilerini Türkiye,İran, Irak ve Suriye’nin birbirine komşu bölgelerinin ortak halkı olarak görüyorlar ve bu durumun siyasi karşılığı olan özerkliği hemen ve süreç içindeki ayrışmanın yaratacağı bağımsız devleti sonra istiyorlar.
Peki durum nedir?
Türkiye Cumhuriyeti devleti, kuruluşunun 100.yılına bağımsız, üniter tek bir devlet olarak ulaşmak üzeredir.
Kürt’lere bağımsız bir devletin nüvesini oluşturacak bir özerklik tanınması mümkün değildir.
Kürt’lerin homojen bir kitle olarak yerleşik olduğu coğrafyanın yakın tarihinde, başka bir etnisitenin; Ermenilerin, bir şekilde “buharlaşması”ndan kaynaklanan sorun hala aşılamamıştır.
Peki çözüm nedir?
Bakalım;
Önce, Ermeni meselesini açıklığa kavuşturacağız ve tehcirden yerelleşerek ve din değiştirerek kurtulan Ermeni asıllı vatandaşlarımızın bölgedeki demografik dağılımını göreceğiz.
Ermeni nüfusun hangi oranlarda Türk ve Kürt kimliğine büründüğünü tespit edeceğiz ve onlarla tabiri caizse “helalleşeceğiz”.
Bu helalleşmeyi takiben, kendi öz kimliğini koruyarak Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını tercih eden Kürt’leri ve hatta yenilenmiş kimlikleriyle Ermenileri, toplumun her kademesinde görünür hale getirecek sosyokültürel, yasal ve anayasal adımları atacağız.
Türkiye cumhuriyeti vatandaşlığını kabul etmeyen “ayrılıkçı unsurlar”ın barışçıl yollardan iknası esastır.
Onlara yaşama hakkının kutsallığı ilkesini zedelemeden çifte vatandaşlık, ikili mübadele dahil her türlü seçenek sunulmalıdır.
Silahlı çatışma, terör ve sabotaj eylemlerine yönelen Kürt örgütleri acilen silah bırakmalıdır. Silah bırakmamakta direnen unsurlar, sivil inisiyatifler yoluyla tecrit edilmelidir.
Lafı eğip bükmenin alemi yok. Önce anadil eğitimiyle başlayalım, sonrasını düşünürüz, diyemeyiz. TBMM, çözümün adresi değildir. Çözümün adresi siyasettir ve merkezi de CHP’dir. Partimiz açık ve net bir politika belirlemek ve siyaseten “dürüst” olmak zorundadır.
Umut?
Başlamadık mı umut biter!
Başlayalım!
Haydi! Metin Lütfi Baydar