Kemal bey sondan 13. konuşmasını da tamamladı
20 Kasım 2018
Kemal bey sondan 13. konuşmasını da tamamladı.
Günün en zararsız konusu “fesli Kadir-Diyanet muhabbeti”ni köpürtmeyi sürdürdü.
Ekonomik kriz?
Ekonomik krizden umutluyuz(!)
Kemal bey krizden canı yanan herkesi yerel seçimlerde CHP’ye oy vermeye çağırdı.
O zaman yerel seçimlerden ne bekliyoruz, bir bakalım;
- CHP’li belediye başkanları ekonomik krizin belini kırabilirler mi?
- CHP’li belediye başkanları işsizliği hafifletebilirler mi?
- CHP’li belediye başkanları esnafın gelirini arttırabilirler mi?
- CHP’li belediye başkanları dargelirlinin kredi kartı borçlarının ödenmesine yardımcı olabilirler mi?
- CHP’li belediyeler kredi verebilir mi?
- CHP’li belediyeler çiftçilerin borçlarını ödeyebilirler mi?
- CHP’li belediyeler çiftçiyi destekleme alımları yapabilirler mi?
- CHP’li belediyeler ihracat yapabilirler mi?
- CHP’li belediyeler ithalat yapabilirler mi?
- CHP’li belediyeler eğitim faaliyetlerini üstlenebilirler mi?
- CHP’li belediyeler zabıtaya güvenlik görevi verebilirler mi?
- CHP’li belediyeler “sokağa çıkma” yasağına karar verebilirler mi?
- CHP’li belediyeler mitinglere ve protesto gösterilerine izin verebilirler mi?
Daha bir sürü soru.
Bunların büyük bir bölümüne, bir çırpıda “hayır” cevabı verebiliriz.
Ama hayır, çok şaşıracaksınız ama tümüne “evet” de diyebiliriz. Şöyle ki;
- Eğer sizin bir anayasa modeliniz varsa, o modelin olmazsa olmaz şartı “yerinden yönetim”dir.
- Eğer sizin bir anayasa modeliniz varsa, o modelin olmazsa olmaz şartı “vatandaşın milli gelirden pay alması”dır ve belediyelerin bu geliri arttırıcı yatırımları yapması ve desteklemesidir.
- Eğer sizin bir anayasa modeliniz varsa, o modelin olmazsa olmaz şartı, “vatandaşın dokunulamaz, haczedilemez asgari gelirinin güvence altına alınması”dır ve merkezi yönetimle eşgüdüm halinde belediyelerin bunu takip etmesi görevleri arasında olur.
- Eğer sizin bir anayasa modeliniz varsa, o modelin olmazsa olmaz şartı, “herkese bir parça iş verilmesi güvencesi”dir ve belediyeler bunu temin etmekle görevlendirilirler.
- Eğer sizin bir anayasa modeliniz varsa, vatandaşın iş, can ve mal güvenliğinden merkezi yönetimle birlikte belediyeler de sorumlu olurlar.
- Eğer sizin bir anayasa modeliniz varsa, “haberleşmenin bedelsiz, her türlü seyahatin engelsiz olmasını” taahhüt edersiniz. Belediyeler de bunun temini ve takibiyle görevlendirirler.
Bunları da çoğaltabiliriz.
Eğer sizin bir anayasa modeliniz varsa, eğer siz gerçekten sosyal demokratsanız; faiz-kur hesaplarını, müteahhitlerin alamadığı ihaleleri, ihale alamayan müteahhitleri, ihale kanunundaki bilmem kaçıncı defa yapılan değişikliği, borsayı, magazin haberlerini, meczupları ve bilumum; kapitalist tüketim ekonomisinin sorunlarıyla hemhal olmayı bir kenara bırakırsınız, gerçekten demokratik, laik ve sosyal bir devletin inşasına “yerel”den başlayacağınızı ilan edersiniz.
Bırakırsınız boş konuşmayı, ekonomik krizden medet ummayı; kucaklarsınız Partiyi, açarsınız bohçayı, enine boyuna tartışırız herşeyi.
Bunun için, partinin dışından belediyelere başkan adayı bulmaya, el kapılarında dolaşmaya gerek yok.
Bunun için, simülasyonlara, anketlere, yoklamalara, ona buna sormalara gerek yok.
Bunun için partililer yeterli.
Bunun için sağlam kafa cesur yürek yeterli.
Bunun için fikir, sadece “fikir” yeterli.
Türkiye daha fazla bekletilemez.
Haydi!
Yorumlar