Kemal beyin, konuşma kurgusu artık sabitlendi.
Konuşma tekniğimiz şöyle;
1. Günlük haberleri tarıyoruz.
2. Günün anlam ve önemine göre kutlama, tebrik, anma, anımsatma faslıyla başlıyoruz.
3. Diğer tek adamın attığı paslara cevap verip, eleştirilerimizi ve sorularımızı sıralıyoruz.
4. Açlık, intihar, sefalet, yoksulluk temalı kişisel ya da ailesel yıkım haberlerini teatral bir havada anlatıyoruz ve iktidarı “vicdani” baskı altına alarak hırpalıyoruz.
5. Siyaset adamlarından bahsetmek zorunda kalırsak, ya Parti dışından, diğer partilerden, genellikle “sağdaki” leri öne çıkartıyoruz, ya da partiye sağdan “devşirilmiş” ya da monte edilmiş kökten sağcıları vitrine çıkartıyoruz.
Durum budur. Bunun devamı yoktur!
Kemal bey, AKP’yle birlikte aynı tarihte; 2002’de Türk siyaset sahnesine adımını attı.
2010 yılında, hala aydınlatılamayan bir siyasi kumpasla CHP genel başkanlığından ayrılan Deniz Baykal’ın yerine genel başkan seçildi.
9 yıldır genel başkan olarak CHP’de görev yapıyor.
Ayrıntılı analizi 23 Haziran sonrasına bırakarak bir özet yapalım;
1. Kemal bey, genel başkan olmadan önceki yerel seçimde CHP 9,2 milyon oy almıştı. Kemal beyin başladığı nokta bu.
2. CHP genel başkanı Deniz Baykal’ın partinin etkinliğini yükselttiği ve AKP iktidarını gerileteceği görülür görülmez, CHP’nin önünü kesmek için kumpas düzenlendi ve Kemal bey genel başkan oldu. Kumpası takip eden 2011 seçimlerinde CHP 11,2 milyon oy aldı. Kemal beyle birlikte, Baykal’dan kalan rüzgarı da arkasına alarak kabaca, 2 milyonluk bir oy artışı oldu CHP’de.
3. Kemal beyle CHP, 2014 yerel seçiminde 12,5 milyon oy aldı. Bir önceki seçimlere göre kabaca 1 milyonluk bir artış var, diyebiliriz.
4. 2015 yılında 5 ay arayla iki seçim yapıldı. Kasım’da yapılan yenileme seçiminde 12,1 milyon oy aldı CHP. Bu seçim, Kemal beyin Başkanlığı dönemindeki oyların aşağı doğru döndüğü seçimdir. Parti, bir önceki seçime göre 500 bin oy kaybetmiştir.
5. 2018 genel seçiminde Kemal beyin yönettiği CHP 11,35 milyon oy almıştır. CHP oy kaybetmeye devam etmiş; bu sefer de 750 bin oy kaybetmiştir. Bu seçim de ilginçtir. CHP yönetimi önceden partinin oy kaybedeceğini görmüş ve sağındaki partilerle ittifak oluşturarak oy kaybını kamufle etme yoluna girmiştir. Ama olmamıştır ve “kayıp”
miktarı “tevil” edilemeyecek kadar yüksektir.
6. Gelelim 31 Mart 2019’daki son yerel seçime. Bu seçimle ilgili etraflı bir değerlendirmeyi 23 Haziran sonrasına bırakarak kısa bir bilgi verelim. Bu seçimde CHP, İyi Partiyle açık, HDP ile örtük ittifak yapmış ve brüt 14 milyon civarında oy almıştır. Analitik bir gözle bakıldığında bu rakam içindeki CHP’nin net oyu 10 milyon civarındadır. Bir önceki seçime göre oy kaybı 1,5 milyon civarındadır.
Baştan başlayarak toplayıp çıkartırsanız, üç aşağı beş yukarı, Kemal beyle CHP, 9 yıl öncesindeki duruma geri dönmüştür.
7. Ancak bu defaki kamuflaj “başarılıdır”. Oy sayısındaki gerilemeye karşılık, ittifakın gazıyla büyükşehirlerde mevzii ilerlemeler kaydedildiğinden gerçek partililer şimdilik “yutkunmak” zorunda kalmışlardır.
9 yılın özeti şudur; 2010’da tek başına iktidar hedefi olan sosyal demokrat CHP, 2019 yılında tek başına iktidar iddiasını, sosyal demokrasiyi, Kemal beyin deyimiyle modası geçmiş “sol” kavramını terkederek, halkın partisi ünvanından uzaklaştırılmış ve adı “millet” olan bir ittifaka hapsedilmiştir.
Buna doktriner başarı diyenlerin CHP’nin 6 ilkesiyle ve CHP’nin tarihi misyonuyla sorunu vardır diyebiliriz.
Artık finaldeyiz!
Ya bu yolda yürüyüp sağın labirentlerinde yok olacağız ya da bu örüntüyü yırtacağız.
Şimdi, -23 Haziran’dan sonra- final konuşmalarını dinleyeceğiz.
Sonra tüm örgütlerde ayağa kalkacağız ve CHP için yeni bir yol çizeceğiz. Demokrasi önce CHP’ye gelecek, sonra Türkiye’ye!
CHP’nin iktidarı yolundaki bütün engelleri, bu aptal saptal ittifakları bir kenara bırakarak ve öncelikle anayasadan başlayarak teker teker ortadan kaldıracağız.
CHP’yi sağın payandası olmaktan çıkartacağız.
Umut?
Umut var!
Çare, o oğlu, bu oğlu, şu oğlu değil; çare CHP!
Halkın umudu CHP’dir!
Haydi! Metin Lütfi Baydar