Kemal bey, açıktan yetki alamayınca Parti Meclisini sürece dahil ederek CHP’nin muhtemel adaylarını resmileştirmeye başladı.
Halen görevde ve kendini kanıtlamış olan adayları PM onayladı. Aslında, parti üyelerine de sorsa, temiz bir propaganda ile üyelerin sağduyusu galip gelir aşağı yukarı aynı adaylar oradan da kabul görürdü.
Bu şekliyle, örgütün önüne geçilerek adaylığı ilan edilen belediye başkanlarımız, seçim kampanyasında örgütün kucaklayıcılığından mahrum bir şekilde seçmenin ilgisini çekmeye çalışacaklar.
Zor bir durum!
Gözden kaçmayan bir durum da, Kemal beyin simülasyon takıntısıdır.
24 hazirandaki simülasyonun sonuçlarını hala tartışmış değiliz.
Hatırlayalım;
Ne oldu?
Ses gitti, görüntü kayboldu!
Kemal beye bakarsak duvarın yarısını yıktık, diğer yarısını da yerel seçimlerde yıkacağız!
Nasıl?
Gene simülasyonlar ve simülatör çıktı sahneye.
Kemal bey, simülasyondan da simülatörden de vazgeçmemiş anlaşılan.
Bu sefer el küçültülmüş. Simülatöre göre 14, Meral Akşener’e göre 9 büyük belediyede işbirliği yapılması söz konusuymuş.
CHP’nin kerameti kendinden menkul simülatörü, 24 hazirandaki sonucu unutturmuş olmanın o kahredici zannıyla, CHP’nin hem belediye başkanı adedini hem de genel oyunu nasıl arttıracağının müjdesini veriyor hepimize.
Tabii, işin başında ceketin ilk düğmesini yanlış iliklerseniz, bir türlü yakanızı düzeltemezsiniz.
Görünen köy kılavuz istemez. Siz 24 Haziran’da çöken simülasyonun hesabını veremezseniz, 31 Mart simülasyonundan da çakarsınız.
Parti enkaz haline gelir!
Bırakın bu işleri, doğru dürüst siyaset yapın.
El altı, kapı arkası görüşmeleri kesin; partinin gövdesiyle kucaklaşın!
Haydi!