Kemal bey, 3 hafta aradan sonra sondan 8. konuşmasını yaptı
05 Şubat 2019
Kemal bey, 3 hafta aradan sonra sondan 8. konuşmasını yaptı.
Gündemde gene gazete haberlerinden derlenmiş bir paket vardı.
AKP nin yumuşak karnı FETÖ ve İhlas holding üzerinden haklı ve mantıklı sorularla yerel seçim atmosferinin boğucu atmosferini dağıtmaya çalıştı.
Yerel seçim konusu artık halkın elinde. O ne derse o olacak. Fazla beklemeyeceğiz.
Genel siyasette ise çanlar bir hayli sert tonda çalıyor. Kemal beyin yürüttüğü genel siyasetin yıkıcı sonuçları kapımıza dayandı.
Yakından bakalım;
- CHP’nin FETÖ ile organik ya da inorganik en ufak bir bağlantısı yoktur.
- Ancak, CHP yönetiminde yer alan ve Partiyi temsil sorumluluğu olan bazı kişilerin sözkonusu cemaatle güdümlü bir ilişki kurduğu ve “bilgi, belge, arşiv paylaşımı” yaptığı bilinmektedir.
- Anlatılması ve anlaşılması oldukça zor olan bu çarpık bağlantıların Kemal beyi zor durumda bıraktığını görüyoruz.
- Eksik bilgi ve belgenin, güdümlü bilgilendirmenin, Kemal beyi ödenmesi zor tazminatlarla başbaşa bıraktığını da görüyoruz.
- Kemal beyi yanlışa sürükleyenlerin, hatalarını gizlemek için, güya Kemal beye yardımcı olunuyormuş havasında milletvekillerinden “gönüllü” para toplama girişiminde bulunmalarının ve Kemal beye “yürü aslan genel başkanım, arkanızdayız” diye gaz vermelerinin mevcut durumu daha da vahim hale getireceğini görmemek için kör olmak lazım.
- Kemal beyin içine sokulduğu bu labirentten bil istifade, CHP, Atatürk’ten miras kalan İş Bankası hisselerini de kaybetmekle karşı karşıyadır.
- İş Bankası hisseleri, “diğer tek adam”ın elinde, her an patlatılmaya hazır bekleyen bir saatli bombaya dönüşmüştür.
- O kadar ki, Kemal beyin yerel seçimlerde tercih ettiği gizli ya da dolaylı ve aslında hepsi de külliyen yanlış olan ittifakların, İş Bankası hisselerine hazine adına el konulmasının gerekçesi haline getirilmesi an meselesidir.
Peki ne yapacağız?
- Kemal bey, eline tutuşturulan yalan yanlış, eksik gedik belgeleri artık bir kenara bırakmalı.
- O iş, dördüncü kuvvetin; “medya”nın kapsama alanındadır. Medya kaydeder, fırsatını bulursa yayınlar, bulamazsa arşivler; zamanı gelince de çıkarır masanın üzerine koyar.
- CHP genel başkanı enteliyajansın bir parçası gibi davranamaz. Onun işi, başka partileri değil kendi “Parti”sini derleyip toplayıp iktidara taşıyacak politikaları, stratejileri ve eylem planlarını üretmek ve hedefine kilitlenmiş, yayda gerili bir ok gibi seçimlere sokmaktır.
Zaman su gibi akar. Altımızdan yatak üstümüzden yorgan gider.
Peki ya umut?
Umut hep var!
Haydi!
Yorumlar