22 Eylül 2018

CHP, önümüzdeki yerel seçimlerde tarihi bir dönemece girecektir.
Geçen genel seçimlerde uygulanan stratejilerin CHP’yi sivil toplum örgütlerinden, üniversitelerden, medyadan, ekonomiden, siyasetten ve devlet yönetiminden kopardığı ve bu kopuşun önümüzdeki yerel seçimlerle birlikte daha da derinleşeceği görülmektedir.

Önümüzdeki yerel seçimler, CB seçiminde CHP’nin yakaladığı rüzgârı büyük bir aymazlıkla söndürmeye çalışan kadronun güven oylamasına dönüşecektir. CHP örgütünden esirgenen güven oylamasını, başta CHP seçmenleri olarak halk yapacaktır.
Artık şapkayı önümüze koyup düşünmenin tam zamanı;

1. 1. Bu şekilde devam edersek, yerel seçimlerde CHP’nin alacağı oy, mevcut siyasi kadroya güvensizlik oyu olarak tarihe geçecektir.
2. Halk bu kadronun sahaya süreceği “Yıldız” adaylara değil doğrudan Kemal beye bakacak ve ona göre oyunu kullanacaktır.
3. Genel seçimlerde Kemal beyin aldığı oy %22’dir ve bu oy CHP’nin değil CHP’yi yöneten kadronun aldığı oydur.
4. CHP’nin aldığı oy CB adayına verilen oydur.

Şimdi herkes için karar anı yaklaşıyor.

Şöyle ki;

1. Mevcut yönetimle seçime girersek CHP’nin oyunda tavan %22’dir ve bu oran düşme eğilimindedir.
2. Yönetimi değiştirirsek CHP’nin oyundaki tavan %31,5’tur ve bu oran yükselme eğilimindedir.

Eğer Kemal Bey ısrar ederse CHP çöker mi?
Tabii ki hayır!.
CHP örgütünden kaçanları halk cezalandırır.
Onun ve ekibinin alacağı oylar ona ait olarak kalacaktır; CHP’nin oyunun Kemal beyden büyük olduğu görülmüştür.

Karar anı bekliyor.
Öyle video falan yayınlamayı bırakın Kemal Bey, haydi!
26 Eylül 2018
Kemal bey özeleştiri yapmadan yola devam etmekte kararlı görünüyor.
MYK’da yerel seçim stratejisini ve “aday profilini” görüşüp karara bağlayacaklarmış.

Nasıl olacak ki;

1. CHP’nin genel seçimlerde aldığı yenilginin sorumluluğu alındı mı?
2. Kamuoyu bilgilendirildi mi?

Hayır.
Yönetim sistemi değişmiş. CHP’de siyaset yapan kadroların devlette talip olacağı görevler ilga edilmiş. Artık bakan ve başbakan olmanın siyasi ve hukuki ayağı ilga olmuş. Parti genel başkanı Cumhurbaşkanlığına aday değil; aday gösterdiği kişiyi “güvenilmez” diye itham etmiş.
Partinin elinde kala kala belediye başkanlıkları kalmış.

Peki, bu neyin cakası?

Kemal bey ve arkadaşlarının bugünkü toplantıda yapacakları en hayırlı iş, önlerine bir beyaz kağıt çekip tek cümlelik bir metni imzalayıp Partiyi, partiye oy verenleri ve Türkiye’yi rahatlatmalarıdır.
Haydi!

Paylaş:

Yorumlar