Kemal bey, sondan 7. konuşmasını yaptı ve daha önce söylediklerine ilave olarak bir iki güncel olayı eklemekle yetindi.
Ülkenin gündemi, ağır ekonomik krizin gölgesinde yerel seçimlere doğru kaymaya başladı.
Ekonomik krizin yerel seçimlerin sonuçlarını CHP lehine değiştireceğine dair büyük bir beklenti var.
Doğrusu Kemal bey de bu rüzgara kapılmış gibi görünüyor.
Olabilir mi?
Yakından bakalım;
İşte Kemal bey ve ekibinin bir türlü okuyamadığı ya da anlayamadığı, belki de anlayıp da anlamazlıktan geldiği durum budur.
Kemal bey, asıl meseleyi bir kenara bırakıp, diğer tek adamın kurduğu oyunun “mütemmim cüz’ü”-tamamlayıcı parçası- olarak kalmaktan o kadar memnun ki, ikide bir, olan bitenlerden mağdur halk kesimlerine, “sizi savunuyorum, neden bize oy vermiyorsunuz” diye sitem ediyor.
Peki asıl mesele nedir?
Asıl mesele, çiçek-böcek,Mart- Nisan , kış-bahar güzellemelerinin, cik-cik seslerinin bir kenara bırakılıp
Anayasadan başlayarak kapsamlı bir “acil eylem planı”nın hazırlanmasıdır.
Kemal bey, anlaşılan o ki, böyle bir misyonu yüklenmek istemiyor. Günün getirdikleri onun için yeterli. Aslında fazla da zorlamamak lazım. Kapasite bu.
Böyle seçim üzerine seçim, dal-çık, indir- bindir, yaz-sil, bağırış-çağırış; herkesi tık nefes bırakan bir siyaset tarzıyla daha fazla devam edemeyiz.
Umut?
Umut tükenmez!
Haydi!