CHP neden ittifak yapmamalıdır?

Cevap 24 Haziran seçimlerinin doğru analizinde yatmaktadır. CHP parti yönetimi ısrarla sağlıklı bir analiz yapılmasından ve sonuçların partililer nezdinde tartışılmasından kaçınmaktadır.

24 Haziran ittifak fiyaskosunun analizi şudur;

1. Millet ittifakına giren büyük parti CHP, ittifakın küçük partisine oy kaptırmıştır.
2. CHP, muhalefette yer alan ama ittifaka alınmayan diğer partiye de; HDP’ye de oy kaptırmıştır.
3. CHP’nin CB adayı ise, ittifak içi ve ittifak dışı partilerin adaylarına rağmen,  ittifak gölgesindeki CHP’den ayrışarak, doğrudan CHP’ye verilen oyları almıştır.

İttifak gölgesindeki CHP %22 alırken, toplumdaki CHP damarı CB adayını %30’un üzerine taşımıştır. Bu üstü örtülemeyecek, görmezden gelinemeyecek kadar açık bir gerçektir.

4. İktidar bloğunda olan iş gayet basittir. Ak Partiden kayan oylar MHP’ye gitmiştir.
5. MHP ayrıca İyi Partiye kaptırdığı oyları da geri kazanmış, İyi Partinin açığı CHP oylarıyla kapatılmıştır.

Özeti şudur;

1. İktidardaki Ak Parti ile ana muhalefetteki CHP, ittifaktaki ortakları tarafından ütülmüştür.
2. Küçük partiler, toplumsal karşılıklarının çok üstünde oy almışlardır.

Peki siyasi partiler bu durumdan ders almışlar mıdır? CHP yönetimi hariç tamamı gereken dersi çıkartmış ve seçim planını yapmıştır. Şöyle ki;

1. 24 Haziran seçimlerinin gerçek galibi MHP’dir ve MHP, Ak Partinin açmazlarını kullanarak, 24 Haziran’da Ak Partiden kaptığı oyları konsolide etmeye dönük oldukça etkili siyasi manevralar yapmaktadır.  Konumundan aldığı güçle, İyi Partiye kaptırdığı oyların büyük bir bölümünü geri kazanacak bir aday profiline yönelmiştir. Hedefi %20’nin üstüdür.
2. Ak Parti, MHP’ye kaptırdığı oyların geri dönmeyeceğinden emindir ama daha fazla oy kaybını durdurmak için iç ve dış politikada makas değiştirmiştir.
3. İyi Parti an itibariyle genel seçim barajı %10’un altındadır ve oyunu yükseltmek için açıktan saldıracağı tek kitle CHP seçmenidir. CHP’nin HDP ile değil ittifak, dirsek teması yapmasının bile bu oy devşirme işini kolaylaştıracağı açıktır.
4. HDP’nin de meşruiyetini korumak için olmazsa olmazı %10 barajının altına inmemektir. Onun da aday profiliyle daha sağa kaymaya meyilli bir CHP yönetiminden oy kapmak için hazırlandığı açıktır.
5. CHP’ye gelince, açık ve net bir planı, herkesi kavrayan bir hedefi yoktur. Yönetim, tek başına seçime girmekten korkmaktadır.

İttifak yolları görüldüğü gibi çok netamelidir.

Yerel seçimlerdeki muhayyel başarı için ülkenin sürüklendiği krizden “medet” umulmaktadır ki, bu “armut piş, ağzıma düş” politikasıyla halka dayatma yapmak anlamına gelmektedir.

CHP tarihine bakıldığında halkın bu tür dayatmaları hiç sevmediği görülecektir.

O halde?

“O halde”si şudur;

1. Yerel seçimlerde “ittifak” girişimi ölümcül bir hamledir.
2. CHP’nin parti kimliği ikinci plana atıldığı sürece oy kaybı kaçınılmazdır.

Hem CHP’liler, hem de Kemal bey artık daha fazla oyalanmamalıdır.

Kemal bey de, İktidar partisine dönük, genel geçer tavsiyeleri maddeler halinde alt alta yazıp, çalışıyor gibi görünmekten vazgeçmeli artık.

Kalemi kağıdı bırakıp büyük kurultayı toplamalıyız.

Seçimleri kazanmak için pragmatik ittifakları bir kenara bırakıp kendi gücümüzle yürümeliyiz.

Haydi!